"Feride, zannederim ki, artık çocukluğu bırakmak zamanı gelmiştir, dedi; şimdi senin yalnız teyzen değilim, annenim de... Buna pek memnun olduğumu söylemeğe lüzum yok değil mi? Sen, Kâmran için, huyunu bilmediğim herhangi bir yabancı kızdan çok daha iyisin. Yalnız... Yalnız biraz fazla havaisin. Çocuklukta bu, belki zararlı bir şey değildir. Fakat gitgide büyüyorsun. Büyüdükçe de elbette ağırlaşacaksın, akıllanacaksın. Mektebini bitirmene ve evlenmenize aşağı yukarı; dört sene var. Hayli uzun zaman. Böyle olmakla beraber sen, nişanlı bir kızsın. Ne demek istediğimi, bilmem anlatabiliyor musun? Ciddi ve ağırbaşlı olmalısın. Çocukluğa, yaramazlığa, inatçılığa artık nihayet vermelisin. Kâmran'ın ne kadar ince hisli ve nazik olduğunu biliyorsun."
ada
sometimes i visit my blog just for the sake of it, like the editor of a magazine checking out the latest issue. i look at serife's, ozlem's, and i go to mine. it's coming home in a sense. no that theirs are not familiar. just different. i believe with my girls we possess the same hearts, but we take different routes to self-expression. yes, i am away. blue is the dominant theme here where i am. at least for me.
Comments